Kayıtlar

Ocak, 2013 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Ağlayan vokal

Resim
space adlı grubun begin again de şahane uyguladığı vokal şekli. Bu ekolün sadık hizmetkârı  Timur Selçuk'da "hâlet rezakinin şarkısı"nda tam bu vokale örnek teşkil eder. güzeldir 

Agâh ol

Edeben uyuyan birini uyundırmak için dürtmek, ismini haykırmak hoş görülmez. bu yüzden uyuyan kişiyi bu nida ile uyandırır edeb timsali dervişler. "agâh ol erenler" denir yastığa dokunulup. uyanadan "höö" diye gerinip kalkmaz tabi. o da sakince yastığı ve yorganıyla "görüşüp" (bu da istilahtandır ve hafifçe öpermiş gibi yapmaktır) besmele ile kalkar.

"Ağaçların sıhhatini bile kıskanırdım"

Resim
Peyami Safa'nın "dokuzuncu hariciye koğuşu" romanındaki en dokunaklı laf belki de budur. yolda giderken rüzgarla meşk eder gibi ahenkli salınan ağaçları görüp hüzüne böyle demişti "ağaçların bile sıhhatini kıskanırdım" ne "verem" olduğunu öğrendiği zaman, ne evin hanımının tabak çatalını işaretleyip ayırdığı an bu kadar acı gelmedi bana okurken. "ağaçlara bile imrenerek bakma hali" öyle hazindir yani. (bir de "hayatımı bir vehme kurban etmişim" vardı bir romanlık söz kabilinden böyle. damgada mıydı?) 9. hariciye koğuşu'nun filmi de çekilmiş ve hastalıklı genç rolünü (bunun da aslında Peyami Safa'nın kendisi olduğu söylenir ya) Kartal Tibet oynamıştı

Adviye

Nazım Hikmet'in karısı Münevver'in arkadaşı vardı bi de Adviye adında. "karımın İstanbul'dan yazdığı mektup" şiirinde geçer. (ezberden de yazıveriririm yani.) "adviyeden mektup aldım beni çok göresi gelmiş, beni hic unutamiyormuş. şaştım da kaldım yıllardır, sen memleketten gittin gideli ne kapımı çaldı, ne bir haber yolladı hatta hatta sokakta karşılaştık bir bayram sabahı başını çevirip geçti en yakın arkadaştık ama arkadaşlık ağaca benzer kurudu mu, yesermez artık ben cevap yazmadım neye yarar evime bile gelse simdi söyleyecek lakırdım yok düşmanlığım da yok elbet otursun güle güle zengin bir koca bulmuş hastalıklı bişeymis adam, manyağin biri halbuki adviye ne canlı kadındı "

Adımı sokakta tükür kan gibi

Resim
Aslında Ümit Yaşar Oğuzcan'ın "Yabancı" şiirinden bi satır olacakmış bu. "adımı sokaklara tükür kan gibi" der. Cengiz Kurtoğlu da sağını solunu eğip büküp kötü bi besteyle söylemişti bu (kötü demeye dilim varmıyor) vasat şiiri. ha ezberimdedir başka lüzumsuz şiirler gibi, şakkadanak yazıveririm o ayrı. buyrun; hangi cenneten geldin bu cehenneme her yokluğun bendedir, her acı benim baltalar kıyasıya inmiş gövdeme bak şu devrilen hayat ağacı benim. birgün beni de unut her yalan gibi adımı sokakta tükür kan gibi oysa yaşadıkça bir çıban gibi içinde sızlayacak o sancı benim terkedilmiş eski bir şehircesine sensiz yaşıyor o can verircesine tututuşmuş, özleminle erircesine bir zaman sevdiğin o yabancı benim

ademi merkeziyyet

Resim
 bi şekilde "yerinden yönetim" adem "yokluk" manasındadır. yani "merkez olmaması" durumudur adem i merkeziyet. fikrin Prens Sebahattin'le anılmasının sebebi, Prens Sebahattin'in "teşebbüsi şahsi ve ademi merkeziyet cemiyeti" gibi sevimli adlı bir parti kurmuş olduğundandır.