Celâl nedir?
Celâl, lugatte hiddet, hışım şeklinde tecelli olan hale
deniyor. Azab-ı mukaddes demişti neyzen. kastettiği bu değildi ama muvafıktır. Güzel teşbih..
Celâl şeklinde zuhur eden tecelli cemâl in mehfumu muhalifi
gibi telakki edilir. edilmesin. "celâl dahi
cemâldendir" Cemâl hüsnü muamele ise celâl eziyet
değildir. Öyle gözükür ama rabbin katında farkı yoktur. Allah'ın celâli
cemâlini haketme lütfundan uzaklaşma tehlikesi içinde olanları o lütfa mazhar
kılma şansını kazandırma talimidir. Karışık oldu açalım.. Allah bazen insana
çile verir. Zahmet gibi gelir ama rahmet olması kuvvetle muhtemeldir.
misal, müminin sıkıntıları günahlarına kefarettir hükmünü hatırlayalım. Zahirde celal gibi gözükür, sıkıntı vermiştir eziyet çekersiniz. Ama günaha
kefaret sayılıyor. Cemale teşnedir, cemâldendir. Ceza niyetine vaad ettiklerini
de bu minval üzere düşünürsek mesele çözülür. "şunu yaparsanız azaba düçar
olursunuz" der. ne için? Cemâli kaybetmeyin diyedir. Annenin küçük
çocuğunun sobayı elleyip kendine zarar vermesine mani olmak için ellerine minik
minik vurması gibidir. Maksat hayrınadır. Şer sandıklarımızda hayırdır ki kimi
âyân olur zaman içinde, kimi sır olur kalır. Hayrı öte alemde bilinir.
"deme sakın şol şöyle
yerincedir o öyle
bak sonun seyreyle
mevla görelim neyler
neylerse güzel eyler"
Züleyha bir gün çarşıda tahtırevan ile gezerken korumaları
aşıp gelen bir meczup çıkar karşısına. "züleyha" der. "gülümse
bana"..
bu tebessüm dilencisi züleyha'ya aşık eski
kumandanıdır. Züleyha meczuba bakıp gülümser. Adam tebessümü alıp kaybolur.. Rivayet ederler ki mısırda "züleyha tebessümü" sadaka yerine
kullanılır bir deyim olmuş. Öylesi bir gülümseme.. Bu cemâl gibi
gözükür ama celaldir..
....
Züleyha Yusuf'u odasına çağırdı, muradına talib oldu.. Yusuf kabul etmedi, kızdı... Odadan çıkmaya davrandı. Yusuf giderken arkasından tutmaya çalışan Züleyha Yusuf'un gömleğini yırttı. Yusuf bakmadan çıkıp gitti.. Yusuf'un gidişi cemâlinden idi. fark budur..
kapanışı cennetmekân Cinuçen Tanrıkorur un bir bestesi ile yapalım. güfte fahri tüzün;
ettiğin cevri bile kendime nimet bilirim
küsemem bahtıma ben, sevmeti kısmet bilirim
eremem vaslına, lakin erebilsem de yine
doyamam vuslatına kendimi hasret bilirim
....
Züleyha Yusuf'u odasına çağırdı, muradına talib oldu.. Yusuf kabul etmedi, kızdı... Odadan çıkmaya davrandı. Yusuf giderken arkasından tutmaya çalışan Züleyha Yusuf'un gömleğini yırttı. Yusuf bakmadan çıkıp gitti.. Yusuf'un gidişi cemâlinden idi. fark budur..
kapanışı cennetmekân Cinuçen Tanrıkorur un bir bestesi ile yapalım. güfte fahri tüzün;
ettiğin cevri bile kendime nimet bilirim
küsemem bahtıma ben, sevmeti kısmet bilirim
eremem vaslına, lakin erebilsem de yine
doyamam vuslatına kendimi hasret bilirim
Yorumlar
Yorum Gönder